The Fragman
28 Şubat 2021
330
Tolga Karaçelik, 19 Mayıs 1981 yılında İstanbul’da doğdu. İstanbullu, ressam bir annenin ve Zonguldaklı bir armatör babanın oğlu. Çocukluğu Bebek’te geçti. Eğitimine Koç Lisesi’nde başlayan Karaçelik, Marmara Hukuk Fakültesi’nden mezun oldu. Eğitim yollarında çok başarılı bir öğrenciydi. Sınav kağıtları sık sık sınıfta örnek olarak gösterilirdi. Kendisi içten içe kaymamak olmak isterdi ama kimsenin onun çok başarılı bir avukat olacağından kuşkusu yoktu! Üstelik, her ne kadar mesleğini yapmasa da babası da bir hukuk mezunu; amcası ise dönemin Barolar Birliği başkanlığını yapmış isimleren. Ancak Karaçelik kendine farklı bir yol çizmek istedi… Buradan sonra New York’ta film eğitimi aldı.
Geleceğin Ayak Sesleri
Tolga Karaçelik, bir röportajında, küçük yaştan itibaren hayal gücünün nasıl farklı kaynaklarsan beslendiğini anlatıyor. Bu kaynakların en başında ise annesi geliyor. İlkokulda herkes beyaz spor ayakkabılar giyerken, kendisi sarı ayakkabıları ile alay konusu olunca; annesi ona farklı olmanın önemini öğretmiş.
Öğrencilik yıllarından itibaren sanatla iç içe olan yönetmenin şiirleri ve öyküleri, çeşitli dergilerde yayınlanmıştır.
Tolga Karaçelik Sineması
Birbirinden başarılı bunca filmden sonra, Tolga Karaçelik Sineması’na değineceğiz biraz da...
Evoke ve Spoonman – Kurgu & Yönetmen – 2005
Hikaye New York’ta başlıyor. Evoke, Tolga Karaçelik’in ilk filmi.
2005 yılında çekilen bir kısa film Evoke. Oldukça deneysel bir başlangıç… Karaçelik bu filmi okuldayken çekmiş. Çocuğunu kaybettikten sonra aklını da kaybeden bir adamı ve nasıl bir cenini yediğini anlatıyor. Bu ilk film aynı zamanda ilk ödülü de getiriyor. Karaçelik bu film ile okulundaki en iyi film ödülünü almıştır.
Spoonman’de işe bir çamaşırhanede çalışan Bob’un hayatına konuk oluyoruz. Hakkettiği gibi yaşamadığını düşünen bu adamın bir kehanetle değişen hayatını izliyoruz.
Rapunzel – Yapımcı & Yönetmen – 2010
Tolga Karaçelik’ten üçüncü kısa ise Türkiye’de çekiliyor: Rapunzel. Bu filmin yeri; ilk iki kısadan biraz daha ayrı… Pek çok yönetmenin beraber rahat çalıştığı bir ya da birden fazla favori oyuncusu vardır. Karaçelik için de bu isim Nadir Sarıbacak. Sarıbacak ile Karaçelik’in yolları ilk kez bu filmde kesişiyor. Üniversite sınavına hazırlanmak için apartman kulesine hapsedilmiş Rapunzel, ve balon satıcısı prensi izliyoruz bu filmde.
Gişe Memuru – Yönetmen, Senaryo, Yapımcı & Kurgu – 2011
Küçük çaresizliklere dair bir film: Gişe Memuru.
Karaçelik’in ilk gerçek filmidir. İyice kısır bir döngünün içinde bir gişe memuru; işlek şehir girişinden bomboş bir ilçe bağlantı yoluna sürülür ve olaylar gelişir. Çok sıradan, çok sıkıcı bir işi vardır ama şimdi o bile elinden kayıp gitmiştir. Israrcı ve edepli komşu kızı ile hayal ve gerçek arası güzel kadın arasında nereye bakacağını bilemez. Babası ile içine sürüklendikleri yalnızlıktan kendini kurtaramaz.
Gişe Memuru filmi, 47. Uluslararası Altın Portakal Film Festivali’nde “En İyi İlk Film” ve 20. Mannheim Türk Film Festivali’nde “Büyük Ödül” ödüllerinin sahibi olmuştur.
Sarmaşık – Yönetmen & Senaryo – 2014
Güçlü politik göndermeler, sıkı bir psikolojik gerilim… İflas etmiş bir armatörün gemisinde, denizin ortasında sıkışıp kalmış altı karakter...
Verdiği bir röportajında, Sarmaşık filmi için şöyle diyor Tolga Karaçelik;
Yatak odama kadar giren iktidar. Yani kaç çocuk sahibi olacağımıza bile karışılıyor. Dolayısıyla o yüzden çektim. Tabii ki kendi derdimden çıkan bir şeydi. Derdim var yani. Sınırım bozulursa ben de sınır bozarım gayet doğal.
Sarmaşık Filminin Aldığı Ödüller;
52. Uluslararası Antalya Film Festivali – En İyi Film, En İyi Yönetmen, En İyi Senaryo
East End Film Festivali – En İyi Film
22. Adana Altın Koza Film Festivali – En İyi Yönetmen
21. Sadri Alışık Tiyatro ve Sinema Oyuncu Ödülleri– En İyi Erkek Oyuncu (Nadir Sarıbacak) ve En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu (Kadir Çermik)
Kelebekler – Yönetmen – 2018
Kelebekler, koleksiyonun en yenisi. Bir yol hikayesi…
Tek bir cümleyle özetlemek gerekirse, Tolga Karaçelik şöyle diyor:
“film, inanç üzerine esasında: aile olduğuna inanmak, sevmeye inanmak veya inanmaya inanmak…”